Açıkçası bir süredir ne yazsam diye sürekli kendimde düşünüp duruyorum, duygularım konular arasında sürekli değişiyor; ama yaşadığım olay sebebiyle herkesin muzdarip olduğu, dile getirdiği ama kimsenin kılını bile kıpırdatmadığına artık iyice kani olduğum kanayan yaramız "Malatya'da trafik sorunları" konusunu yazmak istedim.
Aslında bu konu ile alakalı sizlerle dertleşmek maksadım. Öyle afilli cümleler kurmak, felsefe yapmak değil amacım, anam babam usulü dertleşmek istiyorum. Bir önceki yazımızı destekleyen bir alt başlık niteliğinde. Belki kural kaide tanımayan birilerine dokunur. Bir kişiyi bile düzeltirsek Allah katında bize de belki bir sevap yazılır diye düşünüyorum.
Öncelikle ne yaşadım onu sizlerle paylaşayım; ikamet ettiğim muhitte trafikte seyir halindeyken hava sıcak olduğu için iki taraftan da camları açmıştım, normalde 40 km hızla gidilmesi gereken bir caddede süratle sağdan geçen bir aracın yerdeki biriken o pis suyu sıçratmasıyla resmen yıkandım. Neden bu kadar hız yapması gerekiyordu anlamadım ama inanılmaz kızdım ve arkasından hiç de güzel şeyler söylemedim. Otobanda mısın kardeşim? Bu ne hız?
Kıymetli okuyucular sevgili Malatyalılar biz ne ara bu kadar saygısız, görgüsüz olduk. Allah aşkına ya, aslında sürekli trafikteyken hep bir şeylere kızıyorum. Sürücülük konusunda özel iddiam yok ama genel olarak bakıyorum, fena bir sürücü değilim en azından yolu takıyorum, gereksiz hız yapmıyorum, kurallara uyuyorum (ki bence en önemli kısmı bu). Bu kadar pervasız olmanın sonuçlarının hiç de iyi olmadığını düşünüyorum. Yani kuralsız yaşamak için deprem mi olması gerekiyordu, ben anlamadım ki ne kadar da çok başı boş davranmayı istiyormuşuz. Ama hayat hala devam ediyor. Malatya'da trafik kuralları var ve de üstelik bu kadar sorun yaşadığımız bir şehirde, herkesten belki de bir çok başka şehirden daha çok kurallara uymamız gerekmiyor mu soruyorum? Bu kadar mı aldığımız düştü, bu kadar mı seviyemiz düştü, trafiğe çıkan insanın her şeyden daha iyi yorumlaması gerekiyor bütün yaptığı hal ve hareketleri. Çünkü sonucunda insanın hayatına mal olabilecek kazalara davetiye çıkarıyoruz. Hiç kimsenin de canı bu kadar ucuz değil, Allah'ım bize verdiği kıymetli bir can taşıyoruz, ancak trafiğe çıkınca ölmeye yer arıyoruz. Memleket kasis cennetine döndü, kanal boyundan geçerken fark ettim o yola bile kasis yapılmış, kasisin çok yapılması bilinç düzeyinin düşüklüğünün göstergesi değil midir? Caddeleri geçtim, sokak araları bile kasisten geçilmiyor. Maşallah şehrimizde iyi kalite araçta çok mu gelir seviyesine işaret eder ama aynı zamanda bilinçli sürücü olmayı da gerektiriyor. Herkes artık neredeyse iki üniversite diplomalı, desem ki eskisi gibi ilkokulu zor bitirmiş bir şekilde ehliyet almışta yola çıkmış o da değil. O alınan diplomanın altını, içini de doldurmak gerekmez mi? Alınan eğitimin öğretimin bir şekilde hayata hal ve hareketlere yansıma gerekmez mi? Israrla Avrupa trafiğine hayran olanlar, orada kanunların nasıl işlediğine hayran olanlar var ya etrafımızda, vallahi buradaki de yol, buradaki de kanun, buradaki de araba, burada da kurallara uyulması gerekiyor. Biz dokuz aylık doğduk da Avrupalı on aylık mı doğdu? Allah hepimize akıl fikir verdi. Üç kuruş fazla para kazanıp iyi araçlara binmek kural ihlalini gerektirmiyor bilakis daha çok kuralcı olmayı gerektiriyor örnek olmayı gerektiriyor.
Bir de Tofaş marka kullanıp gürültülü egzoz kullanan kitle var, bunların da bence trafikten men edilmesi lazım. Yüksek sesle gürültülü müzik dinleyen etrafı rahatsız edenlere ciddi cezalar kesilmesi gerektiğini düşünüyorum, patlayan egzozlar gibi bir konu daha var ki motosiklet kullananların hataları da dikkat çekmek istediğim konular arasında yer alıyor çünkü motosiklet kazaları genellikle ölümlü kaza oluyor ve ben buna çok üzülüyorum. Cep telefonuyla konuşanları geçtim araç kullanırken mesaj yazanlar ciddi ceza almalılar. Sosyal medyada esprili videolarla işlenen en de önemli konulardan birisi de dönüşlerde, sollarken "sinyal" vermiyor olmak. Sinyal vermeyenler sinyal verince neyiniz eksiliyor acaba ki bu kuralı hep ihlal ediyorsunuz? Verilmesi gereken yerde lütfen sinyal verelim ya korkmayın inanın hiçbir yeriniz acımayacak. Yani beynimizi kullanmaya hiçbir zararı yok. Yazdığım cümleler kurallara uyan duyarlı ve bilinçli olan kişileri kapsamıyor. Biliyorum ki Müslüman örnek insandır, yaptığı her işte Allah'a hesap vereceğini bilir, ortak yaşam içinde herkesin birbiri üzerinde hakları vardır ve de "kul hakkı" içerir. Trafik kuralları da direkt insan canına dokunan kurallardır.
Ben ortaya duygularımı koydum isteyen istediği şekilde nasiplenir. Böyle düşünen herkesin desteğini bekliyorum, kurallara uyalım uymayanları uyaralım.
Saygılarımla...
Not: Bu yazı ironi içerir.