Gündem

Malatya MÜSİAD Başkanı, “Ekonomik Kalkınma İçin Tarihi Fırsat”

MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Yunus Akçin’in imzasıyla kamuoyuyla paylaşılan açıklamada söz konusu gelişmenin yalnızca güvenlik açısından değil ekonomik ve sosyal kalkınma açısından da büyük önem taşıdığına dikkat çekildi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Malatya Şubesi terörle mücadelede atılan önemli adımlara ilişkin yazılı bir açıklama yayımlayarak silah bırakma kararını tarihi bir fırsat olarak değerlendirdi.

MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Yunus Akçin’in imzasıyla kamuoyuyla paylaşılan açıklamada söz konusu gelişmenin yalnızca güvenlik açısından değil ekonomik ve sosyal kalkınma açısından da büyük önem taşıdığına dikkat çekildi. Açıklamada barış ortamının özellikle doğu ve güneydoğu Anadolu bölgelerinde yatırım iklimini olumlu yönde etkileyeceği belirtildi.

Yunus Akçin yaptığı değerlendirmede yıllardır bölge halkını mağdur eden ve kalkınmanın önünde engel oluşturan terör sorunundan uzak bir dönemin başlamasının girişimcilik ruhunu canlandıracağını söyledi.

"Artık bu topraklarda gözyaşı değil üretim olacak. Huzurun tesis edilmesiyle birlikte yatırımcı daha rahat adım atabilecek. Bu da beraberinde üretimi istihdamı ve refahı getirecek" dedi.

Bölgeler Arası Gelişmişlik Farkı Azalacak

MÜSİAD açıklamasında, Türkiye’nin doğusundaki yüksek potansiyelin uzun yıllardır terör tehdidi nedeniyle tam anlamıyla değerlendirilemediği hatırlatıldı. Barışın kalıcı hale gelmesiyle birlikte bu potansiyelin harekete geçeceği ifade edildi.

Özellikle sanayi tarım ve turizm gibi alanlarda ciddi bir sıçrama bekleniyor. MÜSİAD Malatya süreci bir “fırsat penceresi” olarak gördüğünü ve bu dönemin bölgesel kalkınmayı hızlandıracağına inandığını aktardı.

Akçin, “Malatya başta olmak üzere çevre illerde üretim kapasitemizi artıracak yeni yatırımlar için seferber olacağız. Barış ortamı iş dünyası için hem sorumluluk hem de motivasyon kaynağıdır” diye konuştu.

İş Dünyasına Tarihi Sorumluluk

MÜSİAD’ın açıklamasında sürdürülebilir barışın sadece siyasi değil ekonomik aktörlerin de katkısıyla mümkün olacağına vurgu yapıldı. Açıklamada "Silahların sustuğu projelerin konuşulduğu bir Türkiye sadece kendi halkına değil tüm bölgeye umut olacaktır. Güçlü ekonomi güçlü toplum demektir. Bu noktada sanayiciye girişimciye ve yatırımcıya önemli görevler düşüyor" ifadelerine yer verildi.