22 Haziran 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan yeni yönetmelikle birlikte bina hasar tespit süreçlerinde köklü bir değişikliğe gidildi. Artık deprem sonrası yapıların sağlamlık durumu yüzeysel gözlemlerle değil mühendislik hesaplarına dayalı performans analizleriyle belirlenecek. Yönetmelik kamuoyunda uzun süredir tartışma yaratan “yıkım kararlarında yeterli teknik inceleme yapılmıyor” eleştirilerine yanıt niteliği taşıyor.
Yıkım Kararlarına Bilimsel Zemin
Özellikle son depremlerden sonra ayakta kalan ama dış görünüşünde çatlak veya sıva dökülmesi gibi belirtiler görülen binaların hızlıca yıkım listesine alınması hem vatandaşlar hem de inşaat mühendisleri tarafından eleştirilmişti. DAİMFED Malatya Şube Başkanı Kadircan Esen, geçen yıl yaptığı açıklamada birçok yeni binanın yeterli teknik analiz yapılmadan yıkıldığını ifade etmiş ve bu durumun milli ekonomiye zarar vereceği uyarısında bulunmuştu.
Esen, yalnızca yüzeysel belirtilere bakılarak verilen kararların hatalı olabileceğini bazı eski binaların dışarıdan sağlam görünmesine rağmen statik olarak güvensiz olabileceğini vurgulamıştı.
Yeni Yönetmelik 6 Bölüm, 36 Maddeyle Net Kriterler
Yayımlanan yeni yönetmelik bina hasar tespitinde bilimsel yöntemlerin zorunlu hale getirilmesini öngörüyor. “Afetler Sonrası Bina Hasar Tespiti Yapılmasına İlişkin Genel Kurallar Hakkında Yönetmelik” adıyla yürürlüğe giren düzenleme performans analizleri, yapısal denetim raporları ve hesaplamalı testler gibi mühendislik kriterlerini esas alıyor. Böylece artık hasar tespiti psikolojik algılara değil somut veriler ve bilimsel temellere dayanacak.
STK’lar ve Meslek Odaları Memnun
Yeni düzenleme sadece Malatya’da değil depremin etkilediği tüm bölgelerde olumlu karşılandı. Daha önce birçok sivil toplum kuruluşu ve meslek odası ekonomik ömrü devam eden yapıların teknik gerekçeler olmadan yıkılmasının kaynak israfına yol açtığını savunmuştu.
Yönetmelikle birlikte hem kamu kaynaklarının verimli kullanılması hem de can güvenliğinin bilimsel esaslarla sağlanması hedefleniyor. Yeni sistemin uygulamaya geçmesiyle birlikte hasar tespit süreçlerinde şeffaflık ve güvenin artması bekleniyor.